“İslamofobiye adanmış üçüncü uluslararası konferanstır. Burada alimler, dini liderler, siyasetçiler, ekonomistler bir araya geliyor. Bu etkinlik dünyada diyaloğun önemini vurgulamalıdır.”
Bunu APA’ya açıklamasında Roma Katolik Kilisesi’nin Azerbaycan’daki ordinariusu, piskopos Vladimir Fekete, Bakü’de düzenlenen “İslamofobi: Önyargının İfşa Edilmesi ve Stigmaların Yıkılması” konulu uluslararası bilimsel konferansın önemini değerlendirirken belirtti.
V.Fekete, insanlar arasında dini ayrımcılık eğilimlerinin güçlenmesinin insanlığa hiçbir şekilde fayda sağlamayacağını da ekledi:
“Çünkü herkes sadece kendi grubuna kapanır ve “ben Müslümanım ve bu kötü Hristiyanlarla veya Yahudilerle hiçbir ilişki kurmak istemiyorum” veya tam tersi, “ben Yahudiyim ve hiç kimseyi kabul etmiyorum” diyorsa, bu durum hiç kimseye fayda sağlamayacak. Bugünkü etkinlikte sadece Müslümanlar değil, aynı zamanda Hristiyanlar ve Yahudiler de iştirak ederek, mevcut zorlukların müzakeresini yapıyor ve deneyimlerini paylaşıyorlarsa, bu, sadece bilginin yeterli olmadığını, bilgi alışverişi ve diyaloğun önemini gösteren önemli bir örnektir.”
O aynı zamanda Azerbaycan’da yaşadığı 15 yıl boyunca burada sürekli dini liderler ve sade insanlar arasında diyaloğun varlığını gözlemlediğini söyledi.
Vladimir Fekete’nin sözlerine göre, karşılıklı saygı ve diyalog olduğunda, Allah çıkış yolu gösteriyor, çünkü İslamofobi’ye ek olarak, dünyada antisemitizm ve Hristiyanofobi de mevcuttur:
“Bu şunu demeye esas veriyor ki, eğer insanlar birbirinden korkmuyorsa, aksine, karşılıklı saygı ve diyalog varsa, Allah bize çıkış yolu gösterecek. Konferans İslamofobi’ye adanmış durumda, ancak hiç kimseye sır değil ki, dünyada aynı zamanda antisemitizm ve Hristiyanofobi de mevcuttur. Fransa’da ve diğer Hristiyan ülkelerinde Hristiyanlara karşı baskılar gözlemleniyor. Bu bakımdan, eğer biz burada – Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler – bir araya gelip İslamofobi, antisemitizm ve Hristiyanofobi gibi tezahürleri birlikte müzakere edebilsek, inşallah bu durumdan bir çıkış yolu bulabiliriz. İnsanlar anlamalıdırlar ki, eğer biz aynı toprakta birbirimize saygı duyabiliyorsak, birbirimizin başarılarını değerlendirebiliyorsak, bu, geleceğe giden yoldur.”