“Bir dizi devlet, Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarını görmezden geliyor. Çünkü bu kararlar, Müslümanların kutsal kitabının yakılmasına karşı çıkarılmıştı.”
M. Hedi, 44 devletin dünyada dini inanç özgürlüğü ile ilgili kararların alınmasına katılmayı reddettiğini üzüntüyle vurguladı:
“BM Genel Kurulu’nun kabul ettiği bir dizi kararın temel amacı, dini inanç özgürlüğüne saygı göstermektir. 44 devlet, dünyada dini inanç özgürlüğü ile ilgili kararların alınmasına katılmayı reddetti. Kabul edilen tüm kararlar, belirli girişimlere dayanmaktadır. Uluslararası Adalet Divanı’na gelince, onun misyonu toplu katliamla ilgili meselelerle ilgilidir. Bunun en bariz tezahürü, uzun yıllar önce Myanmar’daki katliamlarla ilgili açılan mahkeme davasıdır. 2020’de bu mahkeme, Myanmar halkının ilk itirazlarını reddederek, onun bakış açısını devam ettirdi. Söz konusu olan özellikle Rohingiya Müslümanlarıdır. Dini nefreti devletin politikasına çevirmek gelenek halini almıştır. Çünkü bir dizi devlet, Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarını görmezden geliyor. Çünkü bu kararlar, Müslümanların kutsal kitabının yakılmasına karşı çıkarılmıştı. Avrupa’da bu kararların uygulanması mekanizması büyük zorluklarla karşılaştı. Onların icra edilmesi meselesi çoğu ülkede engellerle karşılaşıyor. İslamofobi ile mücadele alanında kabul edilen 1743 numaralı karar, İslam’dan korkuya karşı cevap verme zorunluluğu kendi yansımasını buldu. Bu, çok önemli bir meseledir.”