“Dini inanç özgürlüğünün sağlanmasında, bu alandaki mevcut hukuk normlarının korunması ve bununla ilgili kurumsal çerçeveler önemli bir karaktere sahiptir.”
Essex Üniversitesi çalışanı Ahmed Shaheed, Bakü’de düzenlenen “İslamofobi: Önyargının İfşa Edilmesi ve Stigmaların Dağıtılması” adlı uluslararası etkinliğin “Müslüman Karşıtı Nefret Siyaseti: Hukuki Çerçeveler ve Propaganda Stratejileri” panelinde bu fikirleri dile getirdi.
A. Shaheed, bu alanda yapılacak bir sonraki işin, ilgili bütçenin ayrılması ve harcanmasında şeffaflıkla ilgili olduğunu belirtti:
“Dini hakları önceden belirlersek, başarılı olup olmadıklarını da ortaya çıkarabileceğimizi düşünüyorum. Dini inanç özgürlüğünün sağlanmasında, bu alandaki mevcut hukuk normlarının korunması ve bununla ilgili kurumsal çerçeveler de önemli bir karakter taşımaktadır. Bir diğer konu ise yapılacak işlere uygun bütçenin ayrılması ve harcanmasında şeffaflık konusudur. Sonuç olarak tüm bu imkanlar erişilebilir olmalıdır. Temel göstergeler tam olarak bu faktörlerdir. Aslında Müslüman topluluklara hükümet organlarına başvurma yetkisi veriyoruz. Kurumsal çerçevelerin belirlenmesinin çözülmesi gereken öncelikli bir konu olduğunu düşünüyorum.”