İşte Azerbaycan Türkçesinden Türkiye Türkçesine çevrilmiş ve sadece metin içeriği korunmuş hali:
Bakü Askeri Mahkemesi’nde devam eden mahkeme sürecinde ifade veren mağdur Zahid Hasanov, esir düşmesi ve esirlik sırasında gördüğü işkencelerden bahsetti.
APA’nın haberine göre, o, 7 Mart 1994’te Fuzuli rayonunun Aşağı Seyidahmetli köyünde yaralandığını, 8 Mart’a kadar orada kaldığını bildirdi ve ekledi: “8 Mart’ta Ermeniler o köye girdi. Biz 4 yaralıyı esir aldılar. Yaralı vaziyette bizi “KamAZ”la götürürken, sonra hastanede de işkence ettiler.
Bizi Hankendi’deki 3 numaralı çocuk hastanesinde tuttular. Bizim esir ve rehineler, o dönemde kadınlar ve çocuklar oradaydı. Uluslararası Kızılhaç Komitesi de bize bakmıyordu. Komite’nin Mark adlı bir temsilcisi vardı, tıbbi hemşiresi ise Veronika idi. Ben yaklaşık bir buçuk ay orada kaldım. O süreçte Mark oraya iki defa geldi. Ne yaramıza baktı, ne de bir şey yaptı. Geldiğinde de Mark içkili oluyordu, yanındaki tercümanlar da Ermeni kızları idi. Sonra bizi Şuşa hapishanesine götürdüler, Mark oraya hiç gelmedi”.
O, Hankendi’de hastanede tutulduğu zaman ortaokul öğrencilerinin öğretmenleriyle birlikte onlara bakmaya geldiğini bildirdi: “Bizi çocuklara gösterip diyorlardı ki, bakın, bunlar Türk’tür, sizin düşmanlarınızdır. Çocuklar da bize tükürüyordu, taş atıyordu”.
Mağdur şahıs, bazı esirlerin dövülerek öldürüldüğünü kaydetti. Ermeniler onlara sırf Azerbaycanlı oldukları için işkenceler vermiş.