“Bugün Fransa’da Müslümanlar terörist olarak lanse ediliyor. Bu da İslamofobinin daha da teşvik edilmesine neden oluyor.”
Fransız gazeteci Jean-Michel Brun, Bakü’de düzenlenen “İslamofobi: Önyargının İfşa Edilmesi ve Stigmaların Yıkılması” adlı uluslararası etkinliğin “İslamofobi Medyada ve Dijital Platformlarda: Yapay Zeka Sistemleri İslamofobik Fikirleri Nasıl Uygulayıp Güçlendirebilir” konulu panelinde konuştu.
Fransa’nın dış politikasında mevcut olan ihtilaflı durumun Türkiye, Cezayir ve Azerbaycan’a karşı tutumda kendini gösterdiğini belirtti:
“Bu da düşmanlık ve nefreti körüklüyor. Sonuç olarak bir stereotipten diğeri kaynaklanıyor. Bugün Fransa’da Müslümanlar terörist olarak lanse ediliyor. Bu da İslamofobinin daha da teşvik edilmesine neden oluyor. Örneğin, Karabağ’ın işgalden kurtarılması Hıristiyanlara karşı savaş olarak lanse ediliyor. Sadece ‘İslamofobi’ kelimesini söylemek bile sizin için sorunlar yaratabilir. Bu kelimenin kendisi sadece sistematik düşmanlığa eşit olmakla, Fransa’da büyük sorunlardan birine dönüşmüş durumda. Bazı televizyon kanalları da İslam dini ve Fransa arasındaki ortaklıktan bahsediyor. Örneğin, İslamcı sivil toplum kuruluşları terörist olarak lanse ediliyor. Haber programları Müslümanları alçak ve zayıf sesle yayına veriyor, onların fikirlerini daha az tirajlıyor. Fransız medya sahipleri İslamofobiye bakışlarını açık şekilde belli ediyor. İslamofobi sorununu çözmek için görüşmelere son vermek gerektiğini düşünüyorum. Bize medyanın İslam ve Müslümanların kimliğini anlamak için, kitapların ise Arap insanlığının dünyaya verdiği katkıları anlamak için ihtiyacımız var. Bütünüyle Fransız medyasındaki eğilimlere karşı mücadele etmek için bize mali imkanlar lazım. Bu doğrultuda belgesel filmler çekilmeli, kitaplar yazılmalıdır. Müslümanların dünyada layık olduğu şerefli yeri tutması için mali kaynağa ihtiyaç var.”