İşte işlenmiş ve Türkçe’ye çevrilmiş hali:
Bugün İsviçre Konfederasyonu’nun Cenevre şehrinde Kadın Parlamento Başkanları’nın 15. Zirvesi yapıldı.
29 ülkenin kadın meclis başkanları ve birçok uluslararası kuruluşun kadın yöneticisi dahil olmak üzere toplamda yaklaşık 350 temsilcinin katıldığı etkinlikte, Milli Meclis Başkanı Sahibe Gafarova, dünyanın bir dizi çatışma, savaş ve insani krizle karşı karşıya olduğu bir ortamda kadınların özellikle hassas durumda olduğunu belirtti.
Azerbaycan’da kadınların bu acı gerçeği iyi bildiğini ifade eden Milli Meclis Başkanı, 90’lı yılların başlarında Azerbaycan topraklarının %20’sinin komşu Ermenistan tarafından işgalinin, sadece bu toprakların tamamen yok edilmesiyle kalmayıp, aynı zamanda etnik temizlik, nüfusun zorunlu göçü ve insani krize yol açtığını hatırlattı. Yaklaşık 1 milyon soydaşımız mülteci ve göçmen durumuna düştü. Bunların %52’sini kızlar ve kadınlar oluşturuyordu. Bu kadınlar evlerini, ailelerini ve güvenliklerini kaybettiler.
Azerbaycan’ın 1918’de çoğu Avrupa ülkesinden önce kadınlara oy kullanma hakkı veren ülke olduğunu belirten Sahibe Gafarova, ülkesinin kadınların haklarının ve onların kamusal hayatın tüm alanlarında aktif katılımının sağlanmasına bağlı olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, eski mülteci ve göçmen kadınların da istisna olmadığı belirtildi.
Milli Meclis Başkanı, Azerbaycan’ın 2020’de toprak bütünlüğünü yeniden sağladıktan sonra işgalden kurtarılan toprakların yeniden inşası ve eski mültecilerin kendi topraklarına geri dönmesiyle ilgili önlemleri başarıyla uyguladığını söyledi. Bugün bu bölgelerde 50 binden fazla insan yaşıyor, çalışıyor ve eğitim görüyor. Kadınlar ise sosyal-ekonomik altyapının oluşturulmasında, eğitim ve sağlık kurumlarının faaliyetlerinde, sürdürülebilir kalkınmada ve işgalden kurtarılan bölgelerde kültürel mirasın restorasyonu girişimlerinin uygulanmasında aktif rol oynuyorlar.
Sahibe Gafarova, Ermenistan tarafından yerleştirilen 1,5 milyon mayının hala yapılan çalışmalara büyük bir engel teşkil ettiğini vurguladı.
Sahibe Gafarova, tüm zorluklara rağmen kadınların katılımı olmadan sürdürülebilir bir dünya kurmanın mümkün olmadığını belirtti.