“İslamofobi sadece Fransa’da değil, Avrupa’da da endişe verici bir duruma ulaştı. Son dönemlerde bu anlayış hem siyasi figürlerin hem de Müslümanlara düşmanca tavır sergileyen medya kuruluşlarının retoriğine dahil oldu.”
O, Fransa’da Müslümanlara karşı damgalayıcı yasaların kabul edildiğini vurguladı:
“Siyasi çevrelerin ulusal birliğe çağrıları Müslümanlara karşı ikili bir tutuma dayanıyor. 2017’de Fransa’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde radikal parti ikinci sıraya yükseldi. Daha önce Vahabilik, radikalizm ve eğilimler mevcuttu. Ortaya çıkan durumun yarattığı kafa karışıklığı, Müslümanların sürekli olarak şüphe altına alınmasıyla sonuçlandı. Müslümanlar sürekli olarak çeşitli etiketlerle damgalanıyor, bununla birlikte okullarda başörtüsü yasakları getirildi. Bu kısıtlama hem öğrencilere hem de annelerine uygulanıyor. Bu uygulamaların hepsi cumhuriyetçilik fikirlerine aykırı olarak uygulanıyor. Bu yasaların her biri damgalayıcı yasalardır. 11 Eylül’den sonra Fransa’da Müslüman karşıtı söylem daha da arttı ve Müslümanlara karşı obsesif bir tutum oluştu. Fransa İçişleri Bakanlığı 2024’te Müslümanlara karşı işleyecek yasalar çıkardı.”